Peygamberimiz‘in Deprem Duası ve Anlamı

Deprem denildi zaman çoğumuzun içi korku ve endişe sarıyor. Evet, deprem büyük bir doğa afetidir. Yerin şiddetle sarsılması, üstünde tüm evleri ve binaları yerle ile bir eden, nice ölü, yaralı ve beraberinde bir çok acı bırakan bir afet. Nice insan betonların ve enkaz yığını altında kalmaktan korktuğu için, deprem kelimesi onlara endişeye ve korkuya sebeb oluyor.

Peygamberimiz‘in Deprem Duası ve Depremde Anında Okunacak Dua

Durum böyle olunca haliyle insan depremden korunmak için dualar öğrenmek istiyor. Halbuki kur’an ve sahih hadislerde depreme has bir dua bulunmamaktadır. Peki niye? Çünkü musibetlerden ve kazalardan korunmak için genel dualar mevcuttur, ki onlar deprem duası olarak da okuyabiliriz.

peygamber efendimizin deprem duası

“İsmi sayesinde yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah’ın adıyla. O her şeyi işitir ve bilir”Bu dua hakkında bir çok hadis mevcut, ben burda sadece bir tanesini aktaracam:

Peygamber efendimizin deprem duası ile ilgili bir başka hadis ise.

İbn usman (r.a) o da babasından rivayet ediyor: Rasulullah (s.a.v) şöyle derken işittim: her kim Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil ardi ve lâ fissemâi ve hüves-semi’ul alim duasını okursa, ona hiç bir musibet isabet etmez. (Müsned Ahmed)

Başka bir rivayette, her kim sabah – akşam 33 defa okursa diye geçmektedir. (El- Edebul- müfred; Buhari)

Tarih boyunca yerin şiddetle sarsılması korku sebebi olmuştur. Bu korku sadece büyük şehirlerde yaşayanlar yüksek bina sahipler için geçerli bir durum değil. Bu belki de insanların bilinçaltına yerleşen kıyamet korkusundan geliyor. Müslüman olsun, hristiyan olsun veya yahudi olsun. Hatta inanmayan kafiri, ateisti, daisti vs. olsun, kıyameti duymuş herkesin kıyamet bakış açısı hemen hemen aynı. Her ne kadar dinlere inanmasalar da inanmayanların da kıyamete bakış açıları vardır.

Depremler İlahi Bir İkazdır

İnsanlar şunu bilmeli ki depremler Allah’ın insanlara günahlardan ötürü verdiği bir cezadır. Umulur ki günahlardan tevbe eder Allah’a dönerler diye. Allah Tevbe suresinde şöyle diyor:

اَوَلَا يَرَوْنَ اَنَّهُمْ يُفْتَنُونَ ف۪ي كُلِّ عَامٍ مَرَّةً اَوْ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ لَا يَتُوبُونَ وَلَا هُمْ يَذَّكَّرُونَ

Ayetin anlamı

Görmüyorlar mı ki, her sene bir kaç defa imtihan mahiyetinde çeşitli bela ve musibetlerle karşı karşıya geliyorlar da, buna rağmen ne tevbe ediyorlar ne de düşünüp ibret alıyorlar! (9.Tevbe:126)

Yine A’raf suresi 155. ayette günahlarından ötürü depreme yakalandığını anlatıyor:

deprem anında okunacak dualar bismillahillezi duası ve anlamı

‘‘Musa, tayin edilen randevu için kavminden yetmiş kişiyi seçmişti. (“Allah’ı açıktan görmeden iman etmeyiz.” sözlerine ceza olarak) onları şiddetli bir sarsıntı yakalayınca demişti ki: “Rabbim! Dileseydin bundan önce bunları da beni de helak ederdin. İçimizdeki sefihlerin yaptığından dolayı bizi helak mı edeceksin? O, senin sınamandan başka bir şey değildir. Onunla dilediğini saptırır, dilediğini de hidayet edersin. Sen, bizim velimizsin/dostumuzsun. Bizi bağışla, bize merhamet et. Sen bağışlayanların en hayırlısısın.” (7.A’raf:155)

İnsanların Arasında İyiler Olduğu Zaman Azap İner mi?

Zeyneb binti Cahş (r.a) dedi ki: “Ben: Ey Allah’ın Resulü! İçimizde Salihler varken helak olur muyuz?” dedim. Allah Resulü (s.a.v): Evet! Kötülük çoğaldığında” dedi”. (Humeydi, el- Műsned 310)

Başka bir hadiste yine Allah Resulü (s.a.v) şöyle buyuruyor: “İçlerinde olduğu halde yine azap umumi (genel) olarak inen, sonra herkes kendi ameline göre dirilir.” Bu şundan dolayıdır. Kötülük çoğaldığında iyiler sesiz kalmıştır, yahut Allah bunu iyiler için de bir imtihan sebebi kılmıştır.

Günah’tan Ötürü Depremlerin Çoğalması

Resulullah (s.a.s), Medine’de meydana gelen bir deprem üzerine:

“Rabbiniz, sizi hoşnut olacağı duruma döndürmek istiyor; siz de O’nun rızasını isteyiniz! buyurmuştur.”

(El-Musannef)

Depremler ilahi bir ikaz olduğunu burdan anlamış olduk. Alimlerin çoğu iki şey gerçekleşince üçüncü şey gelir demektedir.

  • Zina çoğalınca
  • Zülüm olunca

Zelzele gelir demektedir.

Günahlar açıktan işlenmeye başlanınca, iyi kötü herkes genel bir azaba maruz kalır. (Taberani) sonra elbette, herkes kendi ameline göre dirilir.

Depremler Birer Kıyamet Alametidir

Yine kıyametin alametlerinden de bahsederken Peygamberimizin (s.a.v) depremlerin çoğalacağını haber vermektedir:

Ebu Hureyre (r.a) söyle rivayet etmektedir: Resulullah (s.a.v) şöyle derken işittim: (Alimlerin ölmesi ile) ilim kaldırılmadıkça kıyamet kopmaz, depremler çoğalmadıkça kıyamet kopmaz.

Vakit birbirine yaklaşmadıkça (yani hızlanmadıkça) kıyamet kopmaz, belalar çoğalmadıkça kıyamet kopmaz, cinayet (adam öldürme) çoğalmadıkça kıyamet kopmaz ve aranızda mal taşmadıkça kıyamet kopmaz. (Buhari)

Ebu Musa (r.a) söyle rivayet etti: Resulullah (s.a.v) şöyle derken işittim: Bu ümmetim kendisine merhamet edilen ümmettir. Müslümanlar ahirette ebedi azaba çarptırılmaz fakat bu dünyadaki günahların cezası fitne, depremler ve öldürülmedir. (Ebu Davud)

Ebu Hureyre (r.a) Resulullah (s.a.v)’den şöyle rivayet ediyor: Fay’ (yani devlet malı, vergi , cizye, ganimet) haksız olarak tercihen dağıtıldı zaman, emanete ihanet edilip ganimet olarak bakıldı zaman, zekata önem verilmedi zaman, şan-şöhret din dışında ilim öğrenildi zaman, Adam hanımından (korkup) itaat edip annesine saygısızlık ettiği zaman, kişi arkadaşına yakın olup babasını kınadığı ve ondan uzak durdu zaman, mescidlerde istenmeyen, hoş olmayan sesler yükseldiği zaman, kabileler kötüleri tarafından yönetildi zaman, halkın lideri aralarında en şerlisi olduğu zaman, bir kimseye şerinden korkulduğu için saygı gösterildi ve ikramda bulundu zaman, müzik yayıldı zaman, içki açıktan içildiği zaman, bu ümmetin sonuncuları öncekileri kınadı ve lanet okuduğu zaman, kızıl rüzgarı bekleyin, depremler bekleyin, göçük ve yere batmaları bekleyin, şekil değişmeler be sema’dan gelen işaretleri bekleyin, hepsi birer birer, tespihin kopması ve boncukları peş peşe düşmesi gibi ard arda gelecektir. (Tirmizi)

Günahtan Allah’a Yönelmek

Şunu göz önünde bulundurmalıyız ki, deprem bir ilahi ikaz olduğu için, insanlar doğal bir duygu olarak depremden korkmaktadır. Çünkü fıtratları gereği bir şeylerin ters gittiğini ve uyarıldıklarını anlamaktadırlar. Her ne kadar farklı inansa da insan deprem söz konusu oldu zaman insanların duyguları bir oluyor. Çünkü hepsinin fıtratı bir. O halde herkes musibet kapısını çalmadan rabbine yönelip, rabbi ondan ne istediğine bir bakması gerek.

Yoksa ayette de geçtiği gibi bizler de ümidimizi her hayırdan yitirmiş olanlardan oluruz.

Kendilerine hatırlatılan (öğüdü) unuttuklarında, üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Kendilerine verilenlerle sevinmeye/şımarmaya başlayınca da onları ansızın yakalayıverdik. (Azabı gördüklerinde kurtulmaya dair) tüm ümitlerini yitirdiler. (6.En’am:44)

İçeriği Sevdiklerinizle Paylaşın!

Yorum yapın